Biri Kadın Diğeri Erkek

Bütün kadınların derdi ortak, ERKEKLER!


Onlar bizim kadar dert etmiyorlar hayatlarında ki yerlerimizi, onlar yaşıyorlar önlerine geleni, yaşıyorlar ve devam ediyorlar.

Biz ya biz! Ah biz kadınlar her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmeyi seven varlıklar, başlıyoruz her şeyi deşmeye, deştikçe altından olmadık şeyler çıkartıyor hayatı hem karşımızda ki adama hem kendimize zehir ediyoruz zaman zaman.

O kadar çok soru var ki kafamızın içinde o sorulara cevap bulmaya çalışırken keyifle geçirilecek bir günü, bir ayı, yılları zehir edebiliyoruz. En çok karşımızda ki adamın vurdumduymazlığına deli oluyor, beni düşünmüyor, beni sevmiyor, beni kullanıyor düşüncelerine saplanıyoruz. Sonra bir bakıyoruz saplantılı, delik deşik bir ruha sahip ve karşısındakinin kaçmak için bir sürü yol denediği bir kadın haline gelmişiz.

Yakın zamana kadar aynı halde olduğum için bu kadar açık yazıyorum bunları, yakın zamana kadar içimdeki soru işaretleri ile onunla geçireceğim bir iki saati kendime cehennem haline getirmeyi başardığımdan. Ondan ayrı olduğum zamanlarda ondan haber alamadığım her dakikayı sinir krizi eşiğinde geçirdiğimden yazıyorum, yazıyorum işte hem kendimi rahatlatmak hem sizinle dertleşip ortak noktada biraz rahatlamak için.

Erkekler sorulara gelemiyorlar, biz soru sormaya bayılıyoruz. Erkekler gözyaşlarından hiç haz etmiyorlar biz istediğimizi yaptırmak için ağlamayı seçiyoruz. Erkekler işlerine daldıklarında gözleri hiçbir şeyi görmüyor, biz işimizi gücümüzü bölüp onu düşünmeye ve anlatmaya bayılıyoruz. Erkekler farklı biz farklıyız, ortak bir payda bulup buluşuyoruz sonra o ortaklığı batırmak için elimizden geleni yapıyoruz.

Tabi ki hep onlar desin biz yapalım demiyorum, o kadar abartacak bir kadın değilim ama yine de madem erkeklerin o düz hatta dümdüz halini biliyoruz, madem bunu tecrübe etmiş hatta o hallerini kitap gibi okumuş yalamış yutmuşuz neden hep aynı şeyi takılıp kalıyoruz.

Bence bırakmalı biraz, su akmalı yolunu bulmalı, sorularımızla yorulmaktansa yaşamayı, keyifle devam etmeyi seçmeliyiz, tabi arada kavgalar, tartışmalar, atışmalar olmalı ama o kadar, hayatı hem ona hem kendimize zehir etmek yerine belki de biraz düz olmayı denemeliyiz.

Başarılar diliyorum ikili ilişkilerinizde ve biliyorum ne kadar yazsak ne kadar çizsek ne kadar evet düz olacağım bende desek de kadınız biz hem vücudumuzda hem ruhumuzda kıvrımlarımız var!

Sda

Bekleme Salonu!

Bekliyoruz, hep bir sürü beklenti içindeyiz. Bekliyoruz ki bizim için birileri bir şeyler yapsın diye, arkadaşlarımız bizim için bir şeyler yapsın, sevgilimiz bizim için bir şeyler yapsın, ailemiz bizim için bir şeyler yapsın ama aklımıza gelmeyen kendimiz için bir şeyler yapmamız gerektiği. Hatta kendimize yaptığımız her hangi bir iyiliğin ya da kötülüğün başka biri tarafından bize yapılamayacağı gerçeğini sürekli unutuyoruz.


Etrafımda böyle bekleyip duran insanlar var benim. O insanlar sürekli bir şeyler beklemekteler ama beklentileri hep başkaları üzerine kurulu. Mutlu edilmeyi bekliyorlar, mutlu olmak için hiçbir şey yapmadan, aşık olmayı bekliyorlar, yüreklerinden güzel şeyler geçen insana bir adım bile atmadan, yeni bir iş istiyorlar, bir tek iş başvurusu yapmadan, çocuk istiyorlar, sevişmeden…

Beklentilerinin aslında burunlarının dibinde olduklarının farkında değiller, beklentilerini gerçekleştirebilecek varlıkla her gün aynada karşılaştıklarının da öyle. Sadece bir otobüs durağında otobüs bekler gibi bekliyorlar hiçbir şey yapmadan, birde söyleniyorlar geç kalan otobüse söylendikleri gibi gelmeyen sevgiliye, iyi kazancı olan bir işin onu bulmamasına, iyi arkadaşları olmamasına, söylendikçe daha da karamsarlaşıyor, kapanıyor, kapandıkça daha da uzaklaşıyorlar isteklerinden.

Bildiğin bir karabasan haline geliyor böyle durumlarda hayat. Hayat zaten içinden çıkılması zor bir bulmacayken fark ediyorum ki biz daha da zorlaştırıyoruz her şeyi tamda böyle davranırken. Beklerken, somurturken, öylece dururken, parmağımızı kımıldatmazken daha da zorlaşıyor aslında tembellik yaparken kolaylaştığını zannettiğiz hayat.

Bence hazır yazda geliyorken ki tamam yağmurlar durmamış olabilir ama elbet duracaklar, elbet serin esintiler geçecek güneş tenimizi ısıtacak daha enerjik olacağımız o zamanlarda beklemeyi bırakıp harekete geçmek lazım.

Bir adım atmak lazım o yakışıklı adama doğru, birkaç kariyer sitesini kurcalamak, belki bir kursa yazılmak hatta spora gitmek lazım, kimse kusura bakmasın beklemekle ve istemekle ancak birazı oluyor işlerin, gökten 3 elma düşmüyor artık, elmalar gidip satın alınıyor.

Sda