Pişmiş Armut

Konu aşk, sevgi, ilişki olunca "Armut piş ağzıma düş" arzusu içindeyiz... İstiyoruz ki biz hiç bir şey yapmadan herşey önümüze dizilsin, biz istediğimizi içinden seçiverelim... Ne zamandır hayat bu kadar kolaylaştıda benim haberim yok...

Mücadele etmekten kaçan, biraz uğraştık mı hemen sıkılan, bir kaç adım atmayı bile çok gören bir sürü insan ve hepsinin isteği dileklerinin gerçek olması. Sihirli lambadan çıkacak cini bekliyor sanki herkes oysa ne lamba ortalarda bir yerde, ne onu ovalamaya yeltenecek insanlar görünürde...

Bir kadın ya da adam çıksın karşımıza dünyamızı değiştirsin istiyoruz,. Mümkün mertebe gönlünün yettiğince bizi sevsin, saysın, gülümsetsin ve hiç ağlatmasın... Bunları yaparken de bizi tamamen olduğumuz gibi kabul etsin, hiç bir şeyi değiştirmeye çalışmasın, gerektiğinde özgür bıraksın, gerektiğinde sahiplensin, yeterince kıskansın, bazen hiç bir durumu hiç bir yerine sallamasın, bazen herşeyimizle ilgilensin... Sonra biz öyle duralım o bizi sevmeye devam etsin... Pardon ama adama birileri karşıdan "pışık" yapar hatta daha ağır hareketler çekmek isterde edebinden yapamaz, yapmak ister ama yapamaz...

Hayat kaçımıza bu kadar güzel bilmiyorum, hatta bana hiç o kadar güzel olmadı bundan eminim. Ben ilişkilerimin içinde hiç armudun fırından çıkmış haline denk gelmedim. Çabaladım hatta bazen o kadar çok çabaladım ki herşeyin arkasından tekrar dinlenmiş hissetmek yıllarımı aldı. Şimdi biriniz ordan deseki ama istemezmiydin herşeyi karşı tarafın yapmasını, tabi ister insan evladı, herşeyin ayağına geliyor olması durumu kimi tatmin etmez ki.

Fakat tatmin olursunuz olmasınada insan hiç çaba sarfetmediği, hiç uğraşmadığı, hiç çabalamadığı bir şeyi ne kadar yanında, hayatında, olması gerektiği yerde ister işte burası kocaman bir soru işareti... Yıllarca çaba sarfederek kazandığımız bir çok şeyin değerini çok iyi bilirken, birden bir yerden piyango gibi gelen şeyin değerini ne kadar biliriz bunu bir kendimize sormalıyız...

Biraz çabalamak lazım sahip olmak istediklerimiz için, hele konu hayatındaki insansan birazı geçmeli bu çaba, mutlu olmak istediğimiz için mutlu etmeyi becermeliyiz, sizin mutlu ettiğiniz, mutlu etmek için çaba sarfettiğinizin mutluluğu bile yeterince tatmin eder çünkü insanı...

Dinlediğimiz masallarda, efsanelerde olduğu gibi dağları delin, gözleriniz dağlı çöllerde gezin demiyorum, değer bilin, bir kaç adım atın, yüzünde gülümsemeyi gördüğünüzde hesapsız gülümseyin diyorum... Ama evet biliyorum Aşk gerekirse dağlarıda delecek kudreti bulmaktır içinde. Ve şimdi siz eğer ona doğru bir adım bile atacak hissi bulamıyorsanız içinizde o hayatınızın bir köşesinde duran insanı gönderin derim, gönderin çünkü aşık falan değilsiniz, gönderin ki o kendine aşık olanını bulup mutlu olsun... Zorla güzellik olmayacağı gibi o güzellik biraz çaba sarfetmeden de olmuyor bence...

Seda Mete

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Aynı kararlılığı hayatta göstermeli insan,aşkta zaten zayıf olacaksın,istediğin kadar kadar anlat ,başkalarına akıl verdiğin şeyler aşkı yaşarken aklına bile gelmeyecek,onun için bunları hayatın için uygula,aşkların olmasa bile hayatın güzel olsun...

Adsız dedi ki...

insan aşk kın içindeyken hiç birşeyi algılamaz hatırlamaz bunlarıda hatırlasın e tabi yani hayatında herne konuda olursa olsun başarılı olmak için hepten deil tek çare çabalamak tır ister kısa ister uzun bi çaba işten işe deyişir tabi bu uzun ve genelde mutuluolmak için ister şap die ister aylar die sevdiyini yada aşk kı bulmak için çaba katılıyorum sana yazarr.. ismini vermiyen kişi insan duygu ve düşüncelerini paylaşmalı . paylaşmak güzeldir yaa işte buda onlardan .